Rize yeni bir il… Gelişme sancıları on yıllardan beri deva ediyor…
Şükürler olsun ki Ovit dağını aştık, hava limanımızı başlattık, Şehir hastanesi veya Tıp fakültesi hastanesinde önemli mesafeler kaydettik, bakanlıkta proje çalışmaları devam ediyor, sene sonuna doğru belki ihalesi yapılacak…
Bu Rize için devasa bir proje…
Rizemizi 29 bin metre kare alanda boğmaya kalkan sahte yazarların, levazımatçı dolandırıcı sahte imamın makam hevesleri kursağında kaldı, 300 bin metre kare alanda denizi doldurmak suretiyle belki Karadeniz’in, belki ülkemizin en modern hastanesi yapılacak. Bu sayın Muhammet AVCI’nın, Sayın bakanımız Osman AŞKINBAK’ın gayretleri ile oldu, Cumhurbaşkanımıza süratle iletmeleri ile başarıldı.
Tip Fakültesi Hastanemizde problemler var…
Rektör bey kabul eder etmez, Üniversitemizde problemler var…
Sürekli şikayetler alıyorum…
Kadın doğuma Kulak Burun Boğazcı Profesörü (başarılı ve saygın bir hocamızıdır) idari Saiklerle de olsa atayan mantık seyredilmiş, müdahale edilmemiş, konuyu kamuoyuna mal etmem üzerine gereği yapılmıştır. Teşekkür ediyorum.
Yapılmıştır ama Kadın doğrumda sorunlar bitmemiştir…
Rektörlük, dekanlık kalıcı çareler üretememiş, sorunsuz bir bölüm meydana getirememişlerdir…
Rektörümüzün şahsi işleri ile alakalı, yakınları ile alakalı yazılan çizilenleri çok seviyesiz ve doğru bulmuyorum…
Ama geliş sebebi ve mantığına aykırı işler yaptığını da maalesef söylemek zorundayım…
Değerli hocam kusura bakmasın!..
Rize Üniversitesi Rizelilerin değil ama bir başka vilayetin de arka bahçesi asla değildir!
Bir vilayetin arka bahçesi yapıldığı yönünde kuvvetli kanıtlar vardır.
Bu dedikodu veya gerçeklerle yüzleşmenin kolay bir yolu vardır.
Tüm kadronun doğum yeri açık bir listeyle kamuoyu ile paylaşılırsa Üniversitemizde yapılanlar açıkça ortaya çıkar…Bu kadar basit.
Ondan sonra gerçekçi değerlendirmelerle herkes alınması gereken dersi alır ve susar.
Bir çok kişiye, kuruma dokunun bir tezim var.
Üniversite yerelleşmemeli, üniversal olmalı!..
Bu manda Üniversitemde veya başka kurumlarda Rizeli, Trabzonlu yönetici olmamalı diyorum… Asla olmamalı… Anyalı, Konyalı, Edirneli olsun ama asla ve asla Rizeli Trabzonlu olmasın diyorum.
Rektörlük seçimleri var.
Bu mantıkla asla ve asla Rektörün Rizeli ve Trabzonlu olmasını istemiyorum…
Yeter artık…
Bir an önce yerellikten kurtulalım, ilme ve fenne yöneltelim Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesini. İsmine yakışan bir hale getirelim bir an önce…
Ama ille de yerelleşecekse, Rize ve Trabzonlu bir Rektör atanacaksa Rizeli olsun kısa bir süre için ve bir aday vardır bana göre!… Ve bu Profesör cerrah olsun, Kardioloji Profesörü olsun ki gerçek manada marka bir üniversite olsun. Eğer bunlar yoksa hastane, hasta, ekip ekipman konusunda deneyimli biri olsun…
Yakında kim nereli ve hangi kurumun başında açıklayacağım.
Rize’nin gelişmesi için sürekli geriye doğru ipe asılanları açıklayacağım…
Başka bir meraklı Melahat’da Çevre il üniversitelerinde veya kurumlarında çalışan Rizelileri açıklasın da ben utanayım. Bir elin Parmaklarını geçmez, yemin ediyorum…
O zaman Rizelin yüzüne nasıl bakacaklar merak ediyorum.
Son bir eleştiri yapayım.
Üniversitemizde bir etkinlik var.
Çiftlik Bank soygununa payandalık yapan ve kamuoyundan yaptığı bu hata nedeniyle özür dileyen kişinin ne işi var benim üniversitemdeki söyleşide?
Mehmet Çevik’in Rize’ye getirilmesinin çok saklı bir manası var…
Aklımızla alay etmeyin lütfen.
Yakışmıyor!…
Sevgi ve saygılarımla…