Süper Lig’in zirvesindeki futbol kavgası maalesef sahaya indi.
Çaykur Rizespor’un muhteşem galibiyeti araya kaynadı gitti.
Maçtan önce Bursalı bir gazetecinin “yağmur ince ince ama sürekli yağıyor” diye attığı tweet’e “santra ile birlikte esas fırtına başlayacak” diye yazmış, “her iki takıma başarılar diliyorum” demiştim.
Nitekim ilk yarının ortasına gelmeden Rizespor durumu 2-0 yapmıştı.
Çaykur Rizespor’un zirve İnadı dedim ben bu başarıya..
Çok konuşulan,hesaba katılan bir takım hüviyetine büründü Rizespor.
Burun kıvırmak yetmeyecek, Rizespor’un başarılarını istemeyerek de olsa anlatmaya başlayacaklar artık.
Galibiyet tesadüfi değildi. En çok sevindiğim olay buydu.
Doksan dakika ayakta kalan Rizespor’du. Son dakikada gol araması bunun en bariz işaretiydi.
Takım olma, futbol oynama, yaratıcı hareketlerin maçın her safhasına yayılması Rizespor’u seyredilir yaptı. Endişesiz seyrettim maçın büyük bir bölümünü…
İlk yarının uzatma dakikasında yenilen gol talihsizlikti.
Galibiyeti koruma telaşına düşmeden Rizespor doksan dakikayı tamamladı Bursaspor’u ligin dibine postaladı…
Rizespor kendisine ayrılan maddi kaynaktan güzel bir takım oluşturmuş.
Açıkçası bu kadar başarıyı beklemiyordum.
5.hafta da bunları konuşmanın yeri değil ama alınan 4 galibiyet ileride çok işimize yarayacak.
Ligin zirvesinde dalaşmaya ortak olmak harika bir şey.
Çok da yakışıyor yeşil mavi renkler ligin zirvesine.
Ama “neden olmasın” demek akıl karı değil.
Bu takım ara transferde alacağı bir orta saha ve forvetle sıkıntısız değil, başarılı bir sezon yaşar…
Bu başarıyı seyircinin tamamlaması, Rizespor her maçı tıklım tıklım dolu türbinlerde oynaması gerekmektedir.
Yani görev seyirciye düşmektedir.
Sevgi ve saygılarımla…
Metin Topçu-www.karadenizvira.com