Dünyayı derinden sarsan virüs salgını sonrasında bütün ülkeler sendelemiş durumda!
İssizlik artmış, yatırımlar azalmış, ekonomiler bu güne kadar rastlanmayan şekilde durağanlaşmış, hatta geriye gidişler var!
Böylesi ağır bir durum karşısında normal zamanlarda olan halkın beklentileri şeklinde isteklerimizi sıralayamayız.
Ülkemizde altyapı yatırımlarına göz attığımızda, gelişmiş dünya ülkeleri ile mukayese ettiğimizde demiryolları bakımından çok gerilerde olduğumuzu fark ederiz.
O nedenle her şeye rağmen bu anlamda devletimize önerilerimiz olacak, isteklerimiz olacak. Kısıtlı imkânları kullanırken adil ve adaletli davranmalarını isteyeceğiz.
Ülkemizin demiryollarında ana hatlarını dahi bitirilmediği gerçeği ortada dururken şahsi sayılabilecek isteklerin devletin önüne sürülmesini yanlış buluyoruz.
Demiryollarında bölgeler arasında denge bakımından baktığımızda Doğu Karadeniz’in üvey evlat muamelesi gördüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunun sebebi mutlak hata değil, coğrafyanın zorluğudur bana göre.
Doğu Karadeniz’de nüfus sahil kesimi üzerindedir. Yapılacak demiryolunun bu gerçek dikkate alınarak planlanması gerekir. Halkın istifadesi düşünüldüğünde sahildeki yerleşim yerlerini kapsayacak şekilde planlamalar yapılırsa en az yatırımla en çok istifadeyi gerçekleştirmiş oluruz.
Ülkemiz coğrafyasında yatay diyebileceğimiz demiryolları bitirilmeden dikey hatların yapılmasını gerçekçi bulmuyoruz.
O nedenle Doğu Karadeniz’i boydan boya geçecek demiryolu yerine Aşkale İyidere, Erzincan Trabzon merkez dikey hatları “2053 Mastır planında” yer alması bir anlam ifade etmez.
Samsun- Sarp demiryolu dışında her girişim ülkemizin aleyhinedir, şahsidir, bir vilayeti düşünen temelsiz bir yaklaşımdır.
Ülkemizin boşa harcayacak parası olmadığını hepimiz biliyoruz.
Harcanacak her kuruş, her bölgeye adil ve adaletli bir şekilde dağıtılmalı, öncelikler modern çağın gereklerine göre belirlenmelidir.
Selam ve dua ile…