Yetmiş küsur milyon vatandaşın birbirine her an her yerde “merhaba” deyip geçtiği ülke, Türkiye…
Günümüzde kelime anlamını manada yitirip değersizce bir ritüel halini alsa da, gerçekte ” geniş ve mamur yere geldiniz, rahat ediniz, benden size zarar gelmez, günaydın, hoş geldiniz” manasına gelir.
Aynı topraklar üzerinde yaşam sürerken karşılıklı beklentiler asgaride ne olmalıdır?
Biraz düşündüğünüzde sıralayacağınız onlarca madde akıl dimağınızda yer bulmak için yarışırken ilk aklımıza gelen sevgi, saygı ve hoşgörü olur. Nede olsa eğitim sistemimizin bel kemiği büyüklere saygı, küçüklere sevgidir.
Aslında tek ilaçlık reçete yazmak gerekirse her derde deva sarımsak veya kuru hindi bağı gibi bir şey değil ama yine de çok etkili olan “karşımızdaki insanların bizden istediği, bizim onlardan beklentilerimizdir” söylemidir.
Yapmamız gereken sadece söz konusu beklentilerimizin farkına varmak ve çevremizdeki kişilere de ona göre davranmaktır.
Peki bunlar yeterli midir?
Günümüz; bir değer üretmeksizin, baş döndürücü internet hızıyla yarışırcasına bir hızla geçerken, birbiriyle aynı günler yaşanıyorsa, orda durup bir nefes almak gerekir.
Bazen insan bir yerlerde tıkanıp kaldığında nabız yükselip kalp yerinden çıkar gibi çarptığında, nefes almak güçleştiğinde;
Doktora gidip “Panik Atak” tanısı konulmasını beklemekten başka ne yapmalı insan, bilen var mı?
Bu durumda, kime sormalı, kime dönmeli yüzünü?
Benim yapabildiğim yeni yollar aramak, yeni insanlarla tanışmak, onların kalplerine ulaşan yeni patikalar keşfetmek; ağlayan birine gül verip, inleyen birine es vermesinde yardımcı olabilmektir.
O zaman, haydi! bir ümitle yazıyı okuyan herkes yanındakine “merhaba” desin.
Desin ki bu topraklarda yaşanılan anlamsız kavgaların temeline kibrit suyu dökmüş olalım.
” Keyifli ve güvenli uçuşlar da RTE RİZE HAVALİMANI’ nda görüşelim.
Mustafa Barış ÖZTÜRK –Matematik öğretmeni
bozturk53@gmail.com @bozturk53
instagram: BOZTURK5353 -Çay Mühim