Dün internet sitelerinde okuduğum üç haber çok dikkatimi çekti…
Öncelikle bu konuları gündeme taşıyan siteleri ve o açıklamaları yapanları kutluyorum…
İlk okuduğum CHP Gençlik Kolları Başkanı Kemal Özgür Kahraman kardeşimin açıklaması idi.
Acil bir duruma değinmiş, çare arıyordu genç kardeşim…
Tüyler ürperten şeyler duyuyorum… İlkokul öğrencilerine kadar bulaşan uyuşturucu madde tacirleriyle savaşmak devletin görevidir
Köylerde gençlerin de düştüğü bu bataklık, behemehal hemen kurutulmalıdır. Gençlerimiz bu zalim cendereden kurtarılmalıdır. Sivil Toplum kuruluşları, resmi kurumlar, top yekun bir mücadele içersine girmeli, acilen gençlerimizin bu bataklığa düşmesi önlenmeli, düşenler maliyeti ne olursa olsun kurtarılmalıdır…
Gençlerimiz geleceğimizdir. Sıradan bir olay değildir bu konu. Gündeme taşıyan CHP Gençlik Kolları Başkanı Kemal Özgür Kahraman kardeşimi kutluyor, başta Emniyet Müdürlüğümüz olmak üzere herkesi görevini yerine getirmeye davet ediyorum.
…………………………..
İkinci haber Mobese kayıtlarından yapılan takip sonucu yazılan cezalardı.
İş adamı Ahmet Ali ORAL beyin açıklamasını okudum.
Belli ki cezalar Ahmet bey kardeşimizi canından bezdirmiş.
Elbette şehir trafiğini yoluna koymak için kavşak düzenlemeleri, park yasakları vs olacaktır.
Buralarda zecri tedbirler almasanız işin içinden çıkamazsınız ama cezaların da caydırıcı olması yanında uyarıcı rolünü de yerine getirmesi lazım.
Bıktıran, candan bezdiren, nefret ettiren cezalar olmamalıdır.
Çok değerli, saygı değer bir Emniyet Müdürümüz var.
Zannedersem haklı şikayetleri dikkate alacak ve cezaların caydırıcı düzeyde kalmasını sağlayacaktır…
……………………………
Üçüncü haber bize özgü bir haber…
Küçük derlere boğuluyoruz her zamanki gibi.
İ.Hakki Beyin gündeme taşıdığı olay kültürümüzle alakalı önemli bir olay…
Beceriksizliğimiz yüzünden Sevimli Konak sevimsiz hale getirildi.
Yazık değil mi?
TOKİ devreye girecekmiş.
Ne zaman?
Bina çürüdüğü zaman mı halledilecek bu iş?
Zaten elimizde avucumuzda bir şey kalmadı.
Çıldıran kent rantçıları, resmi desteklerle Rizeyi binaların meydana getirdiği bir karabasana dönüştürdü…
Sanat ve kültürümüzü yansıtan bütün güzellikler yerle bir edildi…
Rize dünkondu binalarla zaten gecekondu’dan beter rezil bir duruma getirildi.
Yaşam alanı olmayan devasa binalar dikilirken Rahmetli Ekrem ORHONUN şehri berbat ettiğinden bahsetti bazı gözü doymazlar…
Onların gözünü toprak doyuracak da, acaba ben görebilecek miyim hazin sonlarını?
Tamam da, elimizde olan varlıklarımızı neden korumuyoruz?
Neden onlara sahip çıkmıyoruz?
Dünkondu bu şehirde yaşamak, size ne anlatıyor, ben vallahi anlamadım.
Bana göre burada yaşamanın hiçbir haklı gerekçesi yok.
O yüzden diyorum ki, bir tek bina da olsa, kültürümüzü yansıtan bir güzellikse, ona hemen hayat verelim, koruyalım…
……………………………..
Hep kötü giden işlerden bahsettim.
Son olarak bir büyük müjde vereyim.
Dün akşam saat 16 da Ulaştırma Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü ve beraberinde kalabalık bir heyet hava limanı için helikopterle incelemelerde bulundular. Sayın Genel Müdür helikopterle Trabzon’a döndü. Beraberindeki Daire Başkanı Necdet SÜMBÜL beyle kısa da olsa Rize Limanında görüştüm. Bir çay içtik Liman şantiyesinde. Orada yapılan çalışmaları inceledi. Israr etmeme rağmen kalamadılar ama bana söz verdi Necdet Bey “daha çok geleceğiz, inşallah diğer gelişlerimizde uzun konuşuruz” dedi.
Bakın, dün hava limanından bahsetmiştim, rakamlarından bahsetmiştim.Sanki içime doğmuştu….
Halis niyetle, beklentisiz, umumun menfaati için çalışırsanız çok güzelliklerle karşılaşırsınız…
Sevgi ve saygılarımla….
18.4.2014