Çevremde olup bitenlere kafa yormaya başladığımdan beri şuuraltıma yerleşen bir duruma hala
yanıt bulabilmiş değilim…
“Devlet yanlış yapmaz” mantığını kim çivilemişse beynime bir türlü söküp atamıyorum…
Büyük, çok büyük devlet yanlışları bile beni bu saplantıdan kurtaramadı.
Yıllardır Ordu ilimiz hava limanı meselesi ile mücadele etti.
Devletin attığı yanlış adımlardan biri de bu konu idi…
Neyse ki bir sihirli el değdi, Ordulu kardeşlerim hava limanına kavuştu.
Rize Hava Limanı için verdiğim amasız mücadelede Ordu ilimizi örnek aldım.
Başardım.
Devlet büyük bir yanlışından daha döndü, temel atacağız Nisan ayında…
Şimdi önümüze bir büyük yanlış daha var.
Artık bu sefer “devlet yanlış yapmaz” demeyeceğim…
Neden mi?
Samsun Sarp Demiryolu için başlatılan kampanyaya bu gözle bakacağım…
Öyle ya, bir yanda altı vilayete hitap eden bir kampanya, diğer yanda atlı vilayeti bir vilayete mahkum etmeye
çalışan dar ve sığ mantık…
Bu mantık Karadeniz’e çok çektirdi.
Bütün yatırımların zamanında hayata geçmesini engelledi.
Karadeniz halkı bu sığ ve mikro milliyetçi çevrelerden çok çekti.
Erzincan Trabzon hızlı tren hattının düşünülen güzergahtan yapılmasına koskocaman Profesörler “ihanettir” dedi ama tınlayan yok.
Ordu’nun önüne bir yem atılıyorlar.
Sivas Ordu Hızlı Tren hattı…
Giresun’a da bir kabuk ekmek misali Trebolu’ya inen bir hat öneriliyor…
Her iki projede ülke gerçeklerine aykırı, reel gerçeklere aykırı ve asla ve asla olmayacak projeler…
Bu ülke eğer Anadolu’nun ortasında geçen hızlı tren hattını dikey hatlar ekleyecek güce sahipse neden Karadeniz’in atlı vilayetini
Samsuna oradan da Ankara bağlamayı programına almaz?
Samsun hattı zaten yapılıyor…
Toplmada 700 kilometreyi bulan bahsi geçen hatlar yerine, 500 kilometrelik Samsun Sarp hızlı tren hattı neden düşünülmez?
Karadeniz insanın daha çok kaynaşacağı, hızlı bir şekilde bir bölgenin kalkınmasının önünün açılacağı bu proje hani mantıkla
hiç dikkate alınmıyor sadece bir vilayete bütün Karadeniz mahkum ediliyor…
Eğer Erzincan Trabzon hızlı tren hattı bütün reel gerçeklere rağmen hayata geçerse “Devlet kesinlikle yanlış yapar”ı yüreğimin en derin
yerine kazıyacağım ve bir daha asla devletin aklına güvenmeyeceğim…
O zaman gerçekten Ordu’nun dereleri yukarı akacak…
Öyle yukarı akacak ki her yani sel basacak…
Şimdilik salvolara başlamayacağım…
16 Nisan Referandumu bir geçsin.
Dereler ne yana akacak hep beraber göreceğiz…
Sevgi ve saygılarımla…