Sılaya Mektuplar (2)

1-Metin TopçuGurbetteyim. Dünya cenneti Rizemden çok uzakta.

Hasreti bir başka, kederi, elemi hüznü bir başka şimdi…

Köy yerinde yetiştik.

Köy şartlarında ilişkilerimiz oldu yaşıtlarımızla, büyüklerimizle…

Kimisi ile dargın olduk, kimisi ile sadece merhabalaştık, kimisi ile ise sarsılmaz dostluklar, arkadaşlıklar kurduk, kimini görmek istemedik, kimini her yerde her zaman hatırlar olduk.

Kısaca unutulup gidenler var, hatırımızdan çıkarmadıklarımız var…

Dün Mustafa amcamızı kaybettik…Tarifsiz acılar içindeyim…

Komşumdu.

Her karşılaştığımızda bir çırpıda bütün dünya’yı, Türkiye’yi, Rize’yi, köyümüzü konuşurduk.

Her meselede sözü olan insandı…

Sezmişti benim bir şeyler yaptığımı, her karşılaştığımızda bana önemli mesajlar verirdi.

Kulağıma küpe olsun diye anlatır, anlatırdı.

Hiçbir dediği yabana atılır cinsten değildi.

Bütün çalışma hayatım boyunca Mustafa amcadan ders aldım, feyiz aldım…

Çok farklı, aydın, ileri görüşlü, sağlam inançlı bir insandı.

Bir gün bana “Sayın TOPÇU ( nazik bir insan oluşundan,  babam yaşında olmasına rağmen bana hep böyle hitap ederdi)sana bir kitap hediye edeceğim, nereye bırakayım” dedi.

“Mustafa amca bakkala bırak, ben alırım” dedim.

Unuttum.

Aradan zaman geçti, karşılaştık. “Kitabı almadın, eve götürdüm” deyince, başıma kaynar sular döküldü, bu nazik insanı üzmüştüm.

“Ne olursun Mustafa amca, tekrar bırak, söz, bu sefer unutmayacağım” dedim.

Aradan bir hafta geçmişti büyük bir merakla Mustafa amcanın bıraktığı kitabı aldım ve heyecanla baktım kapağına, içeriğine…

Ne göreyim?

Koskocaman bir duygulu yürek…

Şiirler yazmış o duygu dolu yüreğinden, unutulmasın diye torunu yayınlamış.

“Tekrar tekrar okuyacağım ve değerlendirme yazacağım” dedim, Mustafa amcaya!

Hey hat!… Aradan bir yıl geçti nerede ise, bir türlü üçüncü kez okuyup değerlendirmemi hazırlayamadım. Ben hep öyle yaparım. Kitabı en az üç kere okuduktan sonra notlarımı alırım, değerlendirmemi yaparım…

Nasip olmadı, köyümüzün Mustafa amcasını ebediyete yolcu ettik.

Haberi aldığımda çok ağladım bu güzel insana, Mustafa amcaya!…

Çekmeköy durağında beni ağlarken görenler aldırmadı, belki mana veremedi, ama benim aklıma Hz Mevlana’nın şu vecizesi geldi:

“İnsanı gördüklerinden ibaret sayma,

 görmediklerinde ara,

İçidir hakikatın resmi, 

dışı sadece bir manzara!..

Manzarası  güzeldi,  yüreği çok daha güzeldi Mustafa amcanın…

Yetim büyümüş yüreğindeki acıları, kederleri, hüzünleri, annesine, eşine saygısını, özlemini, sılaya hasretini yansıttığı mısralarını değerlendireceğim ama Mustafa Amca görmeyecek dünya gözü ile…

İçimde öyle bir buruk acı var ki, anlatamam…

Yazarsam belki kurtulurum, belki Mustafa amcanın ruhu duyar…

Allah’ın sonsuz rahmeti üzerine olsun sevgili  Mustafa amca…

Kitabını değerlendireceğim, seni unutmayacağım…

Sevgi ve saygılarımla…

HABER BİLGİLERİ
Bu haber 12 Ocak 2016, 09:01 tarihinde Köşe Yazarları, Yazar 1 kategorisinde yayınlandı.
OKUNMA
Bu Haber 180 Kez Okunmuş..
PAYLAŞ
facebook Twitter Frienfeed Twitter Google
YORUM YAZIN
Benzer Haberler
MbTasarıM
MUHLAMA KARADENİZ MUTFAĞI
Yazarlarımız
KARADENİZ VİRA FACEBOOK
Resim Galerisi
PUAN DURUMU