Bir işi başarmada “fikri takibin” önemli olduğunu yazmıştım.
Bu manada benim Rize’de bir yol arkadaşım var.
Beraber Ovit’in peşine düşmüştük.
Şimdi hava limanı mücadelemiz var.
Mücadele diyorum çünkü, gece sabahlara kadar onunla bekledik siyasileri.
Derdimizi onlara anlatmak için sabah namazına kadar onunla bekledik.
Bu değerli arkadaşım M.Emin TOPRAK beydir…
Dünkü yazısı “Havalimanı ve Yılan Hikâyesi ! “ başlığını taşıyordu…
Çok haklı gerekçelerle, sağlam delillerle yazının başlığını destekleyen endişelerini dile getirdi.
Sayın hocamız kimseyi karalamak için eline kalemi almaz. Kimseye yalakalık için de asla kalemini oynatmaz. Eğer toplumsal menfaat varsa, hocamız uzun aralarla da olsa yazar içinde gelenleri.
Hocam çok bakımdan haklı. Yazdıklarına tümü ile katılıyorum.
Ama şu var, bütün çareler tükenmemiştir.
Çalışmaların devam ettiğini biliyoruz.
Bende bir önceki yazımda değindim, Cumhurbaşkanımızın takibinde olan bir konu.
Umuyorum ve diliyorum ki asla hava limanı meselemiz yılan hikayesine dönmeyecektir.
Yılan hikayesine döndü intibasını verenler biraz düşünmeli bu vilayette. Önemli insanlar birbirini tutmayan açıklamalar yapmamalı.
Kısa kısa yazılarımda değindim. Bu işi siyasi mesele yapmayın dedim, yerelin ve çıkar menfaatlerini düşünerek hareket etmeyin dedim, ama kimse beni dinlemedi.
Derinliğin işi biraz pahalıya getireceğini yazmıştım, söylemiştim. Eğer o hava limanı, çok değil 5-7 km Rize tarafa, yanı Çayeli Tüneli İle Melyat Tüneli arasına yapılsaydı, o teknik zorluklar meydana gelmeyecekti. Ama mallesef, bugün elinde mazbata olmayan değerli insanımız Hava limanını olabildiğince Rize’den uzak tutmak için büyük çaba sarf etti.
Sorun olur mu?
M.Emin Toprak beyin söylediği gibi asla sorun değil. Maliyetler biraz fazla olur.
Onun günahı da, o noktada yapılmasına ısrar edenlerin boynuna olsun…
Sağlıklı bilgi alamadığımızdan serzenişte bulunuyoruz. Hocam bu konuda da çok haklı…
Ya meselemize gereği gibi sahip değilsiniz, ucundan tutuyorsunuz, ya da bir işi nasıl takip edilir, halk nasıl doğru bilgilendirilir bilmiyorsunuz…
Haklı olarak herkes: “acaba bütün çareler tükendi mi? Acaba bir sonuca ulaşılamayacak mı? Bu iş maliyetler nedeni ile başarılamayacak mı?” Diye düşünmeye başlar…
Yazar toplumla devlet arasında bir sigortadır.
Zorlandığı yerde atmasa o devrede arızalar meydana gelir.
M.Emin Beyin sigortası attı… Aynen bende ki hal… Benim de sigortam attı…
O kadar attı ki “başınıza yüz tonluk taş düşün” diyeceğim nerede ise.
Ama o durumda değiliz. Sigortamızın atmasının sebebi Devlet motorunun yanmaması içindir.
Biz halktan aldıklarımızı yetkililere, devlete ulaştırmaya çalışan amatörleriz.
Birileri gibi menfaatimiz için, uç kuruş için, makam mevki için kalem oynatmıyoruz.
Allah için birde Rizemiz için çabalıyoruz.
O nedenle de sözü sakınmadan, içimizden geldiği gibi söylüyoruz.
Rize Uluslar Arası Hava Limanı Allahın izni ile “Yılan Hikayesine” dönüşmeyecektir.
Ona kimsenin gücü yetmez.
Çünkü daha dün Cumhurbaşkanımız “çalışmalar devam ediyor” dedi.
En büyük teminatımız O’nun o sözüdür.
Bu kadar önem verdiği ve “Sırtı dönülemeyecek bir şehirdir” dediği Rize, bir an önce hava limanına kavuşmalıdır.
Bütün Karadeniz Türkiye onu Rize Uluslar Arası Hava limanında karışlamalıdır.
Sevgi ve saygılarımla….