Süreç Doğru Yönetilebilecek mi? (4)
Ülkemizin 1984 yılından beri karşı karşıya olduğu terör belasını def etmek için verdiği mücadelede geldiği nokta tarihi bir adımla noktalanmak üzere…
Savaşın iyisi, barışın kötüsü yoktur mantığı ile olaya yaklaşmak yerine devleti biraz irdeleyerek başlayalım söz..
Biliyoruz ki devletin üç temel vasfı kanun, nizam ve asayiştir.
Uzun yıllar bu üç temel unsurdan biri olan asayiş konusunda terör nedeniyle büyük acılar yaşadık…
On binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti. Binlerce şehit verdik…
Terör, asayişin sağlanmasını engellediği gibi diğer bir büyük tehlikeyi de beraberinde getiriyordu.
Vatanımızın bölünme riski…
Bin yılları bulan gayretlerin, fedakârlıkların, ortak aklın, azmin ve kararlılığın ürünü olan devleti kurmak zordu, ama onu yıkmak için o kadar zamana gerek duyulmuyordu.
Bazen çok kısa bir an bile devletin varlığının sona ermesini sağlayabilirdi.
Maazallah milyonlarca şehit vererek ve her karışını milletimizin mübarek kanları ile suladığı vatan toprakları üzerinde kurduğumuz devletimiz zaafa uğrayabilirdi.
Çözüm süreci boyunca milletimizin en derin endişesi budur diye düşünüyorum.
Öfkesi bu yüzdendir.
Öfke beşeri bir olaydır.
Milletimiz affedecektir elbette. Çünkü öfkeden sonra sakinleşmemek, affetmemek küçük insanların düştüğü bir durumdur. Milletimiz büyüktür ve affetmesini çok iyi bilir.
Samimiyetle ve kayıtsız şartsız affetmek insanlığın bir gereğidir, milletimizin en belirgin vasfıdır.
Ama öncelikle ve kayırsız şartsız vatanımızın bütünlüğüne, biriliğine kast etmiş eli kanlı örgüt teslim olmalıdır.
Sevgi insanlığın, şiddet hayvanlığın kanunudur.
Şiddetten vazgeçecek ve öncelikle insan olacak teröre bulaşanlar ki, milletimiz oları gönülden affetsin.
Eli kanlı bir çete için muhatap sözler savaş ve barış olunca açıkça kanıma dokunuyor ama bağrımıza taş basmanın zamandır şimdi…
Çünkü ülkemizin terörle kaybettiği yıllar daha çok yakıyor yüreğimizi.
Gelebileceğimiz noktanın hala çok uzağındayız.
Gelişmemizin önünde ki bu büyük ve korkunç engel Allah’ın izni ve milletimizin fedakârlığı sayesinde kalktığı gün çok başka ve muhteşem bir ülkede yaşıyor olacağız.
O nedenle süratle eli kanlı örgüt silahlarını bırakmalı samimiyetle teslim olmalı devletimizde samimi bir şekilde gereğini yapmalıdır.
Milletimiz devletine o anlamda yetki vermiştir. Dünyanın belki en çok affeden milletti biziz…
Bu özellik bin yıllardır devletimizin geleneğidir, milletimizin vasfıdır.
Bin yıllardır himayesine aldığı toplulukları bütün değerleri ile tarih sahnesinde tutan milletimiz bu zorlu süreci kazasız belasız atlatacaktır.
İnsanına daha özgür bir ortam yaratarak bunu yapacaktır. Kanun ve nizamları en adil bir şekilde uygulamaya koyarak bunu başaracaktır.
Karmaşık, belirsiz ve nerden geldiği, yönü, eni pek belli olmayan böyle durumlarda, en akıllıca davranış, en cesurane kararı vermekle olur…
Umarım her şey milletimizin hayrına olur…
Sevgi ve saygılarımla….
Metin TOPÇU-www.karadenizvira.com