Bugün öğrendiğim bir haberle sarsıldım.
İnanamadım önce, şaka yapıyorlar diye umdum…
Aradım birkaç arkadaşımı, sordum!
Hayat dolu, sevgi dolu, arkadaş canlısı Tarkan kardeşimiz canına kıymıştı…
İnanılır gibi değil…
Bu dünyada böyle bir davranışı yapacak en son insan bana göre…
Ne olmuştu, neden böyle bir yolu seçmişti, hastalığı kimseye açmadığı bir evreye mi girmişti!…
Allah bilir hepsini!.. Çünkü hiç kimseye böyle bir dertten yakınmamıştı öğrendiğim kadarı ile ve nedeni konusunda daha fazla bir şey yazmayacağım.
O böyle bir hatayı yapacak insan değildi!..
O ağaç devrildikten sonra yeri belli olur cinsinden biri değildi, her zaman şefkatle kucaklaştığımız, hal hatır sorduğumuz, şakalaştığımız ,her şeyi paylaştığımız bir can dostumuz,kardeşimizdi…
Öyle bir bağ vardı aramızdaki onu tekrar Rize’ye döndürecek kadar kuvvetliydi…
İzahı güç bir sevgi bağı…
Dostları arkadaşları arasında en son sıralarda olan biriyim. Çünkü meşguliyetlerim ve yaşım müsaade etmiyordu ama candan sevdiğim yokluğuna en çok üzülenlerden hatta kahrolanların başındayım…
Ne oldu sana Tarkan’ım dediğimde yakınlarım şaştı kaldı… Çünkü iç sesimdi o cümle… Yüreğimin ta derinlerinde gelen bir soru idi… Saklayamadım…
Hakikaten soramayacağımız bir soruyu soruyorum bin bir ümitle…
Ne oldu Sana Tarkan’ım?
Öksüz kaldı Rize’de yüzlerce seni seven…
Türküler sessiz, türküler suskun, türküler üzgün ve türküler yas içinde Tarkanım!…
Sen ne yaptın?
Ailene, arkadaşlarına, dostlarına görev arkadaşlarına baş sağlığı diliyorum…
Başımız sağ olsun, Rize’nin başı sağ olsun…
Mekanın cennet olsun Tarkan’ım…