Dün akşam Antalyaspor Trabzonspor mücadelesini izlemek için televizyonun karşısına geçtiğimde aklıma bir önceki yazımda yazdığım bir cümle geldi:
O cümlede “Trabzonspor etrafında bütün takımlara yaptığını yapıyor. Karadeniz’de tek olma mücadelesi bu. Başka izahı yok. Ama bu günahların bir bedeli vardır ve Trabzonspor bunu ödeyecek” diye yazmıştım.
Rizespor’u 6-0 gibi çok ağır bir yenilgiye uğratan Trabzonspor Antalya’dan belki tarihinin en ağır sillesini yedi ve 7-0 mağlup oldu…
Rizespor’un gardı düşmüş Trabzonspor’un yedeklerinden 6 gol yemesi ne kadar affedilemez bir hata ise, Trabzonspor’un Eto’suz Antalyan 7 gol yemesi ondan daha vahim bir hatadır.
Rizespor galibiyeti sonrası havalara giren ve gelecek için pembe hayaller çizen Hami MANDIRALI yaşanan hezimetin ardından görevden alındı…
Üzüldüm desem koskocaman bir yalan derim.
Allahın adaleti bazen hemen tecelli eder…
Aklımdan geçen bu, saklayamam.
Gülme komşuna gelir başına derler ya, aynen öyle oldu.
Aslında olaya Rizespor penceresinden bakarsak kimseye laf söylemeye veya yakınmaya gerek yok.
Atını sağlam kazığa bağlayacaksın, bağlamasan oturup ağlamayacaksın…
İlk yarıda topladığı puanları ikinci yarıda hovardaca harcayan Rizespor düşme endişesini ensesine hissetmesinin kabahatini kimselere yükleyemez.
Spor kendi kuralları içinde değerlendirilmeli, hemşeri, komşu, kardeş kavramlarına bel bağlanmamalıdır.
Futbol güzel bir mücadele türüdür.
Amaç hep kazanmak olmalıdır.
Herkes her durumda bütün eforunu kendi takımının başarısı için harcamalıdır. Bundan sapıldığında futbolda şikenin yolu açılmış oluyor.
Futbolumuz temiz değildir.
İtalya’da yaşananları burada tekrar etmeye gerek yok.
İtalyanlar futbol mafyasını çökertmek için en ünlü takımlarını bir alt lige postaladı, öyle başardılar…
Bu anlama bizimde bir şeyler yaşamamız lazım…
Mesela ve ilk, en büyükler bir alt lige gönderilmedir…
Orada verecekleri yepyeni mücadele ile süper lige çıkmalılar ve bir daha asla başka hesaplar içersine girmemelidirler.
Rizespor bu karmaşık ve dibi görünmeyen ligden paçasını kurtarırsa büyük başarıdır.
Ama burada kalmayı da hak etmek gerekiyor.
Bunun yolu da şehri ile, seyircisi ile bütünleşmiş bir takım olmaktan geçiyor.
Rizespor yöneticilerinin üvey evlat gibi baktığı bu şehrin insanları hiçbir karşılık görmeden bu takımı destekleyemez.
Eskiden kazalardan binlerce insan Rize’ye akın ederdi .
Ne oldu bu insanlara? Neden Rizespor’un maçlarına gelmiyorlar.
Bir kere gece oynana maçlara köylerden kimseler gelemez.
Kazalardan belediyelerin teşvik eden katkıları olması lazım.
Seyircinin ilgisini Rizespor’un maçlarına çekmek için en başta Rize Belediyesi kazalara otobüs seferleri koyması lazım. Veya minibüsler kiralanmalıdır.
Hasılı seyircisiz bir takımdan başarı beklemek imkansızdır.
Rizespor lige renk katan ve her zaman adından çekinilen bir takımdır.
Bu marka değeri daha yükseklere taşımanın en kestirme yolu önce alt yapı sonra seyirci ile bütünleşmedir…
Seyircisiz Rizespor bu ligde varsa seyirci olan Rizespor olay yaratır…
Sevgi ve saygılarımla….