Öncelikle, Ticaret Borsasında ki toplantıya bizi davet ettikleri için Ak Parti İl Başkanına teşekkür ederim.
Gündem, Rize’miz de yapılacak olan Kentsel Dönüşüm olduğu için, bu vesileyle katılımcılara sunduğu ve ilgilenen kişilerin sorularına içtenlikle cevap verdiği için, Sayın Belediye Başkanımıza da çok teşekkür ederim. Zaten katılımcılıkta bunu gerektirir. Bu olumlu gelişmelerin artarak devam edeceğine inanıyorum.
Ayrıca yazımızın konusu olan Sayın Hayati Yazıcı ile aramızda ki diyaloglara kısaca temas etmek istiyorum. Bu diyaloglar, aleni ve herkesin huzurunda cereyan ettiği için rahat yazacağım.
Öncelikle Sayın Bakana da teşekkür ederek başlayayım. Çünkü kendi iç dünyamda, konuya nasıl gireyim? ortam müsait olur mu? diye düşünürken, Sayın Bakanın kendisi, önceki yazımı (Geçmişten Günümüze Lojistik Merkez) konu ederek beni rahatlattı. Her neyse…
Diyalog şöyle başladı, muhtemelen o yazıyı yazanın orada olup olmadığını bilmediği için, şu yazıyı yazan geldi mi? burada mı? diyerek ve hafife alıcı bir üslupla yazımı gündeme getirdi.
Ben de önce neyi kastediyor diye anlamadım, kimse de anlamadı! Fakat sonra, İyidere ile ilgili deyince, yazdığım yazıyı kastediyor diye anladım ve yazanın ben ve burada olduğumu kendisine beyan ettim.
Sayın Belediye Başkanımız, sunumunu yaptıktan sonra sıra bize geldi. Ben de yazımın üzerinde olduğumu ve buna bağlı olarak Rize’miz de yapılması gerekenler, vaat edilip de yapılmayanlar ve yapılanların yerinde yapılmadığından bahsettim. Bunun sebebinin de, Rize’miz de hakkıyla işlemeyen istişare eksikliğinden kaynaklandığını beyan ettim.
Sayın Hayati Yazıcı, benim endişe duyduğum bu konulara hiç temas etmediği gibi, yazdığım yazıdan bir cümleyi katılımcıların huzurunda okuyarak, hem yazıyı hem de beni itibarsızlaştırmaya çalıştı! Halbuki kendisinin de o cümlede mübalağa sanatı kullandığımı anladığını düşünüyorum…
Beklerdim ki, partinin en üst düzey yöneticilerinden ve ilimizin milletvekili, endişe duyduğumuz konulara kısada olsa cevaplar versin. Şahsen o ümitlerle toplantıya katıldım. Yine de her neyse deyip geçelim…
Şahsen alındığım filan yok, fakat Rize’miz adına üzüldüğümü de belirtmek isterim.
Bir de ayaküstü teleferik konusu gündeme geldi ve dedi ki, teleferik o zaman ki belediye başkan adayının kendi vaadiydi. Yani teleferiği parti vaat etmedi demek istedi.
Bu şayet böyle ise, konuyu kamuoyuna açıklayın da millet rahat etsin, teleferik teleferik deyip durmayalım.
Son olarak şunu belirtmek isterim ki, fikirler hür zeminlerde filizlenir. Rize’miz de maalesef bu zemin oluşmadığı için, bu durumdayız diye düşünüyorum.
Takdir Rize’mizin kamuoyunundur…
Saygılarımla…
MEHMET EMİN TOPRAK